USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bir bakmışsın

Bir bakmışsın
02-06-2025

Kara gün kararıp kalmaz denmiş…Her sabah taze bir başlangıçtır denmiş. En olmayacak zamanda, umut çiçekleri açmış bir anda…

Değil mi ki her yol umuda çıkıyor…Değil mi ki, günler dönüyor, mevsimler değişiyor, kışlar, fırtınalar, tipiler dinip, bahara dönüşüyor.

Bir bakmışsın dağlar eğilmiş…Bir bakmışsın diller çözülmüş…Bir bakmışsın, Hakkın divanına varmadan doğrular söylenmiş…Bir bakmışsın, Hak, hakikat ortaya dökülmüş…

Bir bakmışsın yalan tövbeler olsun demiş, bir daha yalan söylersem…

Bir bakmışsın en katı kalpler mum gibi yumuşamış…Bir bakmışsın geçitler, beller yol vermiş. Bir bakmışsın ortalık güllük gülistanlık olmuş…Bir bakmışsın kar, tipi, boran dinmiş…Bir bakmışsın o kapkara bulutlar dağılmış…

Bir bakmışsın sorgular sualler çıkmış karşına…Değer miydi diye…Yazık etmedin mi koskoca bir ömre diye…Oysa şöyle, şöyle de yapabilirdin, elinde her türlü, imkân vardı. Fakirin fukaranın, öksüzün yetimin yüzünü güldürebilirdin neden yapmadın, neden diye…

Bir bakmışsın, olmaz olmaz deme olmaz olmaz dediğiniz ne varsa olup bitmiş…

Bir bakmışsın, su akmış mecrasını bulmuş…Olur, olur bal gibi olur şarkısı gibi…Bir bakmışsın devran dönmüş, taşlar yerine oturmuş, barış bize karşılardan gülümsüyormuş…

*****

İnsanın yapacağı, edeceği bir yere kadar demişler. Bu ikazları dinleyeni bugüne kadar görmemişler.

Tarih ve tekerrür meselesi işte buralarda karşısına çıkar insanoğlunun.

Arada istenmeyen kelime ne mi?

İbret…

Hiç ibret alınsa tekerrür eder miydi denilen tarih, ben onu bunu bilmem arkadaş ister ibret alın ister almayın ben tekerrür ederim demiyor mu? İşine gelmeyen bizler susma hakkımızı kullanmıyor muyuz?

Çünkü ibret kelimesine karşı takıntımız var. Dünya dönüyor, dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyor.

İnsanlar bildiğini okumaya devam…

Akrep etmez akrabanın akrabaya ettiğini derler ya…Bu cümle zalimlerin ettiği zulüm yanında devede kulak kaldı. Günümüzün akrepleri ne kana doydu ne cana…Kastettiler milyonlarca insana…Toplu katliam yapıyorlar üstelik dünyanın gözü önünde…

Dur diyen yok, etme, yapma diyen yok…Alkışlayanları, destekleyenleri, ayakta karşılayanları var.

Ne hak tanıyorlar ne hukuk…Allah korkusu zaten yok…

*****

Mazlumun ahı yerde kalmaz denmiştir. İbreti alem için derler ya hani…Bir bakmışsınız, ibreti alem için yine benzer, bazen tıpkısının aynısı olaylar yaşanmış…Şu tarihte de yeminle aynı böyle yaşanmıştı denmiş, aynı günde, aynı anda aynı dakikada unutulmuş…

Bir bakmışsınız yine dönmüş devran, demişler ki, ey fani sıran geldi sıran…

Ne sırası, sırası mı şimdi, daha şöyle yapacaktım, böyle yapacaktım, bu dünyada henüz bitmedi işim diyenlerde çok olmuş, lakin vakit saat dolmuş…

Bir bakmışsın vakti tamam olanı yolcu etmişler.

Yaşasaydı şöyle olacaktı, böyle olacaktı diye ayak üstü konuşmuşlar, sonra evli evine, köylü köyüne, yolcu yoluna yürümüş gitmiş…

Daha ötesi, kimsenin elinde değil…Öylesi, böylesi, şöylesi, sonrası yok…Bir bakmışsın yol bitmiş…Bir bakmışsın buraya kadar denmiş…

*****

Barışın adını anan yok, ağzına alan yok, barışın diyenle aralar bozuk…Barış güvercinlerini havalandığı an vurduk düşürdük.

Dünya hiç bu kadar açmazlara teslim olmamıştı. Dünya insanlığını unuttu. Barışı unuttu…

Açgözlülük, gözü doymazlık, güç ve kudreti elinde tutma hırsının sınır tanımayan adımları kıyamet senaryolarını aratmayan kanlı gösterileri sahneye koyuyor.

Gazze ve Doğu Türkistan’da toplu katliamlar, zindanlar, işkenceler bitmiyor. Afrika kıtasında çaresizliğe ve açlığa teslim ülkelerin insanları, çırpına-çırpına ölüp gidiyor.

Onların çırpınışlarını, feryatlarını, inleyişlerini ne barış havarileri ne Birleşmiş Milletler ne İslam Alemi duyuyor.

Birkaç gün sonra Kurban Bayramı…Bayramın anlamını unuttu insanlık. Kurban Bayramı arifesinde, insanlar kurban, insanlık kurban…Vicdanlar kurban…

Eli kanlı zalimler, caniler, vahşetten beslenen gözü dönmüşler her taraftalar. Barış iddiasıyla ortaya çıkanların hiçbiri samimi değiller.

Sömürgeciler, Arap baharı benzeri söylemlerle dünyada bazı ülke ve bölgelere bahar getirecekleri tezlerini ileri sürenler, o baharları yaşayanları parçalara böldüler. Her parça birbirine düşman. Dünya ülkeleri huzuru kaybettiler, kimliklerini de hayallerini de hedeflerini de ideallerini de…

*****

Hatırlarsanız, Osmanlı Padişahları, gurur ve kibir kendilerine hâkim olmasın diye, geri dönüşü olmayan hatalar ve yanlışlar yapmayalım diye, kendileri için “Mağrur olma Padişahım, senden büyük Allah var” dedirtirlerdi.

O günler başka günlerdi. Sadaka taşlarına kimseler görmeden para konur. İhtiyaç sahipleri sadece ihtiyacı kadarını alır, bir başka ihtiyaç sahibini düşünen bir gönül zenginliğine sahipti.

Mumların mumları tutuşturduğu günlerdi, fakir-fukaranın garip ve yoksulun görüldüğü günlerdi, korunduğu ve kollandığı günlerdi. Aç yatanı doyurmadan ağzına lokma almayanların var olduğu günlerdi…

Biz sözümüzde durmayı kaybettik…Dostlukları, arkadaşlıkları yarım bıraktık…

Hatamızı görmedik…Yaptığımız hatayı kabullenmedik…Söyleyeni hasım bildik…Düşman belledik…Defterden sildik…Lakin, bizi de silen sildi defterinden. Şimdi o silindiğimiz defterlerde olmayan adımızı arıyoruz. Gündüzler hüsran…Geceler zindan…Yollar kapalı…Kapılar kapalı…

*****

Bir zamanlar her şey çok kolaydı. Kolay olan ne varsa taktık kafayı, yıktık, yaktık kolayları, kolaylıkları…

Sevgi kolaydı…Sevmek kolaydı…Gülümsemek kolaydı…Hayırlı sabahlar demek kolaydı…Selam vermek kolaydı…Günaydın demek kolaydı…Konuşmak kolaydı…Tanışmak kolaydı…Barışmak kolaydı…

Biz kolay olan ne varsa, her birini zorlaştırdık, aralara kale duvarı misali duvarlar ördük, Berlin duvarı gibi… Berlin duvarı, utanç duvarıydı yıktı insanlar utançlarından kurtuldular.

“Aramızda dağlar var…” türküsünü söylemek marifet değil…Bir bakmışsın, denizleri de dağları da aşıp, yıkıp geçmişiz o sevgisiz duvarları…Yine sevgi dolmuş merhametli ve yaralı yüreklerimize…

Bir bakmışsın, Dedem Korkut çıkıp gelmiş birdenbire, soy soylamış, boy boylamış, açmış o mübarek elini semaya, dua etmiş cümlemize…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?